•15.3.09
.jpg)
Son zamanlarda epeyce film izledim. Slumdog Millionaire ve The Wrestler için birer post hazırlamıştım.
Slumdog Millionaire kesinlikle 1 numara,
The Curious Case of Benjamin Button tavsiye edeceğim bir film,
Vicky Cristina Barcelona eğlenceli,
Burn After Reading Coen Kardeşler’e yakışan bir kara mizah hikayesi,
The Wrestler iç burkan bir dram,
The Reader’da Kate Winslet’in çok cesur sahneleri vardı. Çocuklarınıza izletmeyin. Diğer yandan da ‘Sophie’s Choise’ gibi bir film varken her fırsatta Yahudi soykırımının araya sıkıştırılmasından sıkıldım. Soykırıma uğramış diğer milletlerin sesi niye çık-a-mıyor??
Changeling daha önce de benzer filmler izlemiştim dedirtti. Biraz da kasvetli geldi.
Frozen River, beni en çok şaşırtan film oldu. Filmi izledikten sonra yorumlara baktım da Hollywood şaşasından uzak, olabildiğince sade bir film olan Frozen River, 2008’in en çok ilgi toplayan filmlerinden biriymiş. Sundance Film Festivali’nde Büyük Jüri Ödülü’nü kazanmış, New York Eleştirmenler Birliği’nin “En İyi İlk Film” ödülüne layık görülmüş ve Amerikan Film Enstitüsü’nün belirlediği “2008’in En İyi 10 Filmi” arasında yer almış. Oscar’larda ise “En İyi Kadın Oyuncu” ve “En İyi Özgün Senaryo” dallarında ödüle layık gösterilmiş. Kate Winslet sevenler kızacak belki ama bence Melisa Leo Oscar’ı alsaymış olurmuş.Filmde Amerika - Kanada sınırına yakın bir bölgede yaşayan ve yasadışı yollardan göçmen taşıyarak hayatlarını kazanan biri beyaz diğeri Kızılderili iki kadının hikâyesini anlatıyor.
Sırada Gran Torino var. Onu da Clint Eastwood için izleyeceğim. Beğenirsem ayrıca belirtirim.
|
2 yorum:
Ben Gran Torino'yu begendim, Amerika'nin biraz da farkli yuzunu anlatan bir film. Aslinda film tavsiyesi almak da vermek de bana cok anlamli gelmiyor, cunku yorumlar bazen cok kisisel olabiliyor ya da fazlasiyla marketing etiketiyle sonuk ya da cilalanmis cikabiliyor. Ben de Frozen River'i merak ettim ama simdi.
FB
Bir aksilik olmazsa bugün izleyeceğim Gran Torino'yu.
Bence Frozen River'i beğenirsin. NY- kanada arasındaki bir Kızılderili bölgesinde (Mohawk'tı sanırım adı) geçiyor konusu. İki kadın, ikisi de anne, mecbur kaldıklarından bu işi yapıyorlar. Ben böyle abartılı olmayan, gerçek hayat hikayesi olabilecek konuları seviyorum. Bir sahnesi Thelma and Louise'i hatırlattı bana. Arkada polis, önlerinde buz tutmuş nehir. Bizimkiler nehre doğru sürdüler arabayı...
İzleyince senin de yorumunu okumak isterim.