Author: Mine
•30.6.08
İşin ucunda tembellik olunca, havaları bahane edip yazmayı bırakmıştım. Yazacak bir şeyim olmadığından değil. Hatta tam tersi o kadar çok şey biriktirmişim ki…

Aslına bakarsanız tatilim gelmiş benim. Bugün işyerinde imza föyünü görünce fark ettim de haziran ayı boyunca hiç izin kullanmamışım. Temmuz sonu ve de ağustos için planlar yapıldı ama daha çoook var tatile…

Birazda spor…

Efendim, geçtiğimiz hafta sonu Avrupa Ligi Erkekler Voleybol maçlarının Türkiye ayağı Ankara’da oynandı. Büyük yeğenimde (kendisi 12 yaşında şirin mi şirin bir sporcu) sahada görevli olunca, bizlerde bu maçlardan haberdar olduk. Ben Pazar günkü maçları izleyebildim. Önce Avusturya- Beyaz Rusya karşılaştı . Beyaz Rusya sahadan galip ayrıldı.
Sonraki maç Türkiye- Almanya arasındaydı. Maalesef tüm tezahüratlara rağmen 3-2 yenildik.

Maçtan aklımda kalanlar:
Voleybol-cu- sever ne çok genç kızımız varmış meğer. 8 numaralı oyuncu oyuna alındığında sahneye çıkan rock yıldızıymış gibi çığlıklar atıldı, tezahüratlar yapıldı.
Bence hakemler arada bir sınava tabi tutulmalı, gözlerini , kulaklarını muayene ettirmeliler. Bizim maçta yerde görevli bir hakem vardı maçın ilk setinde sürekli müdahale etti. Kafası karışık hakemimiz ikinci sette de Almanya takımının kafasını karıştırdı.

Spor, maç, Almanya deyince aklıma futbol geldi. Bu yıla kadar doğru dürüst maç izlemişliğim yoktu. Bir tesadüf eseri maçları izlemeye başladım. Bu konuda Timur’a teşekkür edeyim. Maç akşamı, sıcak, soğuk, alkollü, alkolsüz içecekler, çerezler, meyveler hazırlanır. Mini sehpanın üzeri doldurulur ki maç sırasında hazırlamakla uğraşılmasın. Maç esnasında heyecandan yerinde duramayan ben .İnanılır gibi değil!
Gelelim maçlara… Portekiz’de üzüldük, İsviçre maçında sevindik, Çek maçında havalara uçtuk, Hırvat maçında sonuca inanamadık veee yarı finaldeydik. Almanya maçında attığımız 2. golün üzerine bu maçı da aldık diye düşünürken, maalesef Almanya’nın son golü geldi.
Çekoslovakya maçımız tarihe geçmiş. Gurur duyduk. İlk maçlarda Fatih Terim’i izlemekten maçı izleyemiyordum. Nitekim Lost dizisinin kahramanlarından Sayid bile Çek maçını izlemiş, maçı beğenmekten öte Fatih Terim’i çok ilginç bulmuş.
Son not: Bu maçlar neticesinde oturduğum sitede şehir magandaları da yaşıyormuş bunu öğrendim. Almanya maçında atılan gollerle beraber silahına sarılan magandalar yüzünden, maçın sonucuna sevinsek mi üzülsek mi bilemedim.


Author: Mine
•14.6.08
Bugün 'Dünya Kan Bağışçısı Günü' .İşimiz kanla ilgili olunca söylemeden geçemedim.
Detaylı bilgi burada
Author: Mine
•14.6.08

Efe Güray Eğitim ve Spor Vakfı’nı duydunuz mu bilmiyorum. Ben, geçtiğimiz pazar günü bu vakıftan haberdar oldum.
Geçen gün, çok sevdiğim bir arkadaşım arayıpta ‘’Pazar akşamı için plan yapma, bir sürprizim var’’ dediğinde sürprizin ne olduğunu açıkçası tahmin edememiştim. Güzel bir yemek sonrası, Ankara Devlet Opera ve Balesi Sahnesi’nin yolunu tuttuk. İçeri girdiğimizde, Grease Müzikali’nin afişlerinin yanı sıra Efe Güray Eğitim ve Spor Vakfı’nın afişleri gözüme çarptı.
Gösteri öncesi Efe Güray’ı tanıtan ve ülkemizdeki trafik terörüne dikkat çeken kısa bir dia gösterisi yapıldı.
Efe Güray, 1985 yılında doğmuş.TED Ankara Koleji mezunu. Başarılı bir tenisçiymiş. 2004 yılında, Yeditepe Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi öğrencisiyken bir trafik kazasında yaşamını yitirmiş. Anne ve babası da diş hekimi olan Efe’nin ailesi, yakınlarınında desteği ile Efe Güray Eğitim ve Spor Vakfı’nı 2005 yılında kurmuşlar. Şu ana kadar 65 diş hekimliği öğrencisine eğitim bursu vermişler. Ankara Mamak’ta kurdukları spor tesisinde de tenis sporuna olan katkılarını sürdürmekteler. Bu tesiste eğitilen 58 kız ve erkek sporcudan 4’ü milli takıma seçilmiş.
Gelelim müzikalimize…Grease’in adını duymayan yoktur sanırım. Grease, Olivia Newton-John ve John Travolta’nın başrollerini paylaştığı, müzikal olmasının yanısıra romantik bir komedidir.
1998 yılında, TED Ankara Koleji Orta Kısmında okuyan bir grup öğrenci, Ankara Devlet Opera ve Balesi Sahnesi’nde bu müzikali sergilemişler. Bu öğrencilerden 30’u, arkadaşları Efe Güray anısına Efe Güray Eğitim ve Spor Vakfı yararına tekrar bir araya gelmişler. Bugün doktor, öğretmen, mühendis gibi farklı mesleklere sahip olan bu gençler, gece gündüz çalışmışlar ve harika bir gösteri hazırlamışlar. Performanslarıyla profesyonellere taş çıkarttılar. Hatta sahneye üstü açık (model ve yılını bilmediğim) eski bir arabayı da getirdiler ki bravo dedim:)
Gecenin sonunda teşekkür ödülleri verildi. Bu gösterinin hazırlanmasındaki desteğinden dolayı, Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Lemi Bilgin’e ödülünü, meslektaş olmaktan gurur duyduğum Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Genel Başkanı Prof. Dr.Türkan Saylan verdi. Hem Türkan Saylan hem de Türkiye’nin ilk kadın Danıştay Başkanı Füruzan İkincioğulları birer konuşma yaptılar. Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e teşekkür mahiyetinde olan konuşmalar çok anlamlıydı.
Beni çok mutlu eden bir teşekkür de, bu gösterinin mutfağında görevli olan teknik ekibinde sahneye davet edilip alkışlarla teşekkür edilmesiydi ki, ilk kez karşılaştığım bir durumdu.

Kısacası duygu yüklü ve güzel bir geceydi. Sevgili Efe’nin aramızdan çok erken yaşta ayrılmış olması yürek burkan bir durum. Ama ailenin çocuklarının adını yaşatmak üzere başlattıkları , övgüye değer bu girişimin desteklenmesi gerek diye düşünüyorum.
İlgilenenler için

Efe Güray Eğitim ve Spor Vakfı
Cinnah Cad. 37/4 Kavaklıdere Ankara
Tel: 441 23 83
Author: Mine
•13.6.08
Bir önceki postun başlığı ‘Dikkat Kene’ idi. Keneden hariç KKKA’li hastalara müdahale esnasında da çok dikkatli olmak gerekiyor. Şu haberi aldığımdan beri çok üzgünüm.
Bizim meslek böyledir. Her zaman, her konuda risk altındasınızdır. Menenjit şüpheli hasta muayene ettiğim için antibiyotik proflaksisi mi olmadım; kapının camlarını kıran alkollü bir hastanın elinden zor mu kurtulmadım; hiç olmadık zamanda hastanın sekresyonlarına mı maruz kalmadım. Sonrasında verilen kan numuneleri ve beklenen sonuçlar… Hepimiz yaşıyoruz bunları ve tehlikelerine rağmen canla başla çalışıyoruz.
Gencecik hekimlerin, sağlık personelinin muhtemelen ‘koruyucu gözlük’ takmadığı için bu duruma düşmesi içimi acıtıyor. Yıllardır KKKA’lı hastaların tedavi edildiği Numune Hastanesi’nin koruyucu gözlük almak için sipariş vermiş olması ise çok düşündürücü. Şimdiye kadar hiç mi yoktu? Aklıma gelenlerin doğru olduğuna ihtimal vermek istemiyorum.

‘Sevgili O., umarım en kısa zamanda iyileşirsin.Dilerim bugünlerde sana destek olan tüm arkadaşların, bu kez düğününde mutluluğuna ortak olur.’