Author: Mine
•22.3.09

Araba kullanırken en sevdiğim şey müzik dinlemektir. Gece geç bir vakitte evime dönüyorsam, trafikte sakin olur, ben de müziği sonuna kadar açar eşlik ederim.


Bu akşam eve dönerken de radyoda Işın Karaca çalmaya başladı. Anadilim Aşk adlı albümünden bir şarkı, adı da ‘Aramıza Yollar’dı … O albümü dinlediğim dönemde ben Kürşat Başar’ın Başucumda Müzik adlı kitabını okuyordum. O albümden ne zaman bir şarkı duysam veya o kitabı ne zaman görsem birbirlerini hatırlatırlar.
Tango olmasından mıdır yoksa isminden dolayı mıdır bilmiyorum ama Bitmemiş Tango kitaba en yakıştırdığım şarkıdır.




Bitmemiş Tango

Solgun efendim

Ayılttınız hayattan beni

Yalnız bir kızdım

Öksüz yıldızdım

Çarpıp gittiniz

Hala aralık kapım karanlığa

Dalgın efendim

Dargın efendim

Yansaydık ah keşke daha ilk adımda

Keşke ölüme değil aşka inansaydık

Eşlik edecektiniz tek kişilik dansıma

Teriniz sildiğim mendil kalsın sizden bana

Mızıkçılık ettiniz yarim

Erken kaçıp gittiniz heyhat

Size kırgınım hala lakin

Yokluğunuzda çok zor hayat......





Bekriya beni mimlemiş, konumuz etkilendiğimiz bir kitaptı, bense durmuş albümü anlatıyorum. Kusura bakma Bekriya'cığım.

Kürşat Başar’ın ‘Sen Olsaydın Yapmazdın Biliyorum’ dan sonra okuduğum ve de çok sevdiğim kitabıdır Başucumda Müzik. ( Bekriya’cığım sen bilerek diğer bloguna Kayıp Romanlar adını vermişsin, ben farkında olmadan Başucu Mektupları demiştim. Şimdi düşünüyorum da, demek ki bu kitabı sevmem de etkenmiş o ismi vermem de! )

Vikipedide bu kitapla ilgili şunlar yazılmış:

Başucumda Müzik, Kürşat Başar'ın efsanevi bir aşk hikâyesini anlattığı romanı. Eksik olan diğer kalbini evli bir adamda bulan küçük kız ve hayatı onsuz eksik yaşadığını anlayan beyefendi..hayatın aşk üzerine yorumu... söylemek istenen ama açılmayan dudaklara kilitlenen sözler ve eksik kalmış sözler... muhteşem bir hayat öyküsü. Kitabın, başta Menderes hükümetinin bir bakanı olan karakteri olmak üzere karakterlerinin ve ilişkilerin, gerçek hayattan etkilenerek çizildiği bizzat yazarı tarafından da doğrulanmıştır.
BASUCUMDA MUZIK
Arka kapaktan: " Eğer, hayatınızın herhangi bir an'ına gidip orada sonsuza dek kalacaksınız deseler yalnızca iki şeyden birini seçmek isterdim. Biri, o çocukluğun bahçesindeki ağacın dalına asılı salıncakta sallanırken... Öteki, bütün hayatım boyunca en çok sevdiğim adamla öpüştüğüm ilk gün... Herkes aşık olmanın ortak dilini bulup yazmaya çalışıyordu.
Ama aslında bu kadar basitti işte: Birini öptüğünde salıncakta sallanır gibi hissediyorsan aşıksın.'
Başucumda Müzik, bizi 'gerçekleşen bir rüya'ya götürüyor. 50'li ve 60'lı yılların karmaşasında unutulup gitmiş gizli bir aşk öyküsünü anlatıyor. Orada, sokaktan akordiyon sesinin geldiği bir bahar sabahında, unutulmaz cumartesilerde, unutulmuş şarkılarda eşsiz bir duyguyu, tutmak isterken avucumuzdan kayıp giden o rüyayı okuyacaksınız. Hem de çok tanıdık bir yakın tarihin çarpıcı gerçeğinin içinde..


Her ne kadar 2003’de kitabın ilk çıktığı dönemde Kürşat Başar verdiği bir röportajda bu kitabın kahramanlarının Fatin Rüştü Zorlu ve Vesamet Kutlu olduğunu söylememiş olsa da (Zaten kitabın başında ‘‘Kitapta yazılanların hepsi gerçektir. Ama aynı zamanda hepsi yalandır. Çünkü onu ben yazdım’’ diye bir not vardır) ben bu kitabı gerçekmiş gibi okudum.


Kimleri mimlediğime gelince, bu satırları okuyan tüm kitapsever arkadaşlarımı mimliyorum. Sizlerden etkilendiğiniz bir kitabı bizlere tanıtmanızı rica edeceğim.




|
This entry was posted on 22.3.09 and is filed under . You can follow any responses to this entry through the RSS 2.0 feed. You can leave a response, or trackback from your own site.

6 yorum:

On 23 Mart 2009 11:34 , Asortik Krep dedi ki...

Okumak isteyipte listemde olan ama okuyamadığım bir kitaptı..Ben de geçen hafta aldım.

 
On 23 Mart 2009 22:12 , Pilli Petro dedi ki...

Kürşat Başar'ın okuduğum ilk kitabı "başucumda müzik" sonrası geldi, "sen olsaydın yapmazdın biliyorum" konuştuğumuz gibi uzaklara" ....

aramıza yollar, yabancı yollar ... yaralarımı deştin yaw Mine :)

eline sağlık güzel bi şey çıkacağını biliyodum sağolasın :)

 
On 25 Mart 2009 03:48 , Adsız dedi ki...

Ben de bu kitabi Datca'da bir solukta bitirmistim. Sonra 2 yil once yaridan baslayip gene okudum. Hikayenin etkileyici gibi yazarin edebiyatciligi da cok guclu, hakikaten basucu kitabi olabilecek nitelikte. Sonrasinda yeni kitap yazdi mi merak ettim simdi.
Optum.
FB

 
On 25 Mart 2009 18:17 , Mine dedi ki...

Asortik Krep,
Umarım sen de beğenirsin bu kitabı.
Sevgiler

 
On 25 Mart 2009 18:19 , Mine dedi ki...

Beğendiğine sevindim Bekriya'cığım.
Ama yaralarını deşmek istemezdim :(
Sevgiler

 
On 25 Mart 2009 18:21 , Mine dedi ki...

Canım FB'ciğim, ben de bu kitabı bir solukta okumuştum. Daha sonrasında da bir arkadaşıma hediye ettim.
Kürşat Başar 2006'da yazı ve denemelerinden oluşan 'Çok Güldük Ağlamayalım' isminde bir kitap daha yayınlamış ama okumadım. Yeni bir romandan haberim yok.
Sevgiler