Author: Mine
•10.4.09
İstanbul lalesiz olur mu hiç?

İstanbul’da olduğumuzu duyan bir arkadaşım ve eşi, cumartesi gecesi için yaptıkları programa bizi de davet ettiler. İki kişi gideceklerken, toplam sekiz kişi gece yarısı Ortaköy Patika’nın yolunu tuttuk. İçeri girdiğimizde baktım yaş ortalaması 40-45 civarı, belki de daha yüksek! Eh biz de pek küçük değiliz. Yerimize geçip oturduk.
Patika’nın manzarası muhteşem. Neredeyse güneşin doğuşunda oradan ayrılacağımızdan habersiz ben, etrafımı seyretmenin keyfini çıkardım.
Gece 01.00 civarı, siyahlar giymiş, uzun ve kara sakallı, ufak tefek bir adam, orkestranın ve de yoğun alkışın eşliğinde sahnesini aldı. Türkü severim ama sadece türkü söylenen bara hiç gitmemişimdir. Elinde sazı, Zülfü Livaneli, Ahmet Kaya, Ezginin Günlüğü, Kazım Koyuncu derken baktım benim bildiğim şarkı ve türküleri söylüyor hem de güzel söylüyor ben de eşlik etmeye başladım. Sonra eskilere, Hümeyra’ya Sessiz Gemi’ye, Şevket Rado’nun sözlerini yazdığını orada öğrendiğim Kördüğüm’e kadar öyle güzel şarkılara geçtik ki iyice keyfim yerine geldi. Kısacası türküden, sanat müziğine, poptan, klasik müziğe, reggae, blues, rock ne ararsanız söylendiği, dans edildiği, halay çekilip, horon tepildiği bir gece oldu.
Bu kocaman sesli adam, dört - dört buçuk saat sahneden inmedi.Yani hiç ara vermedi. Sandalyesinin yanındaki sehpaya sıra sıra dizilmiş konyak kadehlerini ‘iyi bayramlar’ diye yudumlayışıyla, şarkı aralarında ‘programıma başlamadan önce’ deyişiyle, dizelerin arasında tüttürdüğü sigarasıyla, sanki tiyatro sahnesinden bizimle konuşurcasına söylediği şarkılarıyla dört dörtlük bir program sundu. Gecenin sonunda yaptığı gösteriyi hiç söylemiyorum bile!
Sabah altıya doğru oradan ayrıldık. Patikanın çalışanları bizleri ‘İyi sabahlar’ diye uğurladıklarında ben, Soner Olgun’un adını ilk kez o gün duyduğuma hayıflanıyordum.



Sabahın ilk ışıklarında Ortaköy
|
This entry was posted on 10.4.09 and is filed under . You can follow any responses to this entry through the RSS 2.0 feed. You can leave a response, or trackback from your own site.

4 yorum:

On 11 Nisan 2009 00:23 , mavimantar dedi ki...

Sevgili Mine , Soner Olgun'la gerçekten "İyi Bayramlar" olmuş.

Yakın zamanda vize işi için geleceğim İstanbul'a.Umarım bende yakalarım Patika'da Soner Olgun'u.

 
On 11 Nisan 2009 06:48 , Adsız dedi ki...

Simdi okudum canim Ist gezini. Ne guzel gezmissiniz, ben de olmak istedim aranida. Insallah yaza tekrarlariz gene.
FB

 
On 12 Nisan 2009 05:22 , Asortik Krep dedi ki...

Soner Olgun Fethiyeli ve herkes onu burada çok sever :)

 
On 30 Nisan 2009 20:22 , Mine dedi ki...

Üç bölümde yazdığım gibi çok güzel geçti tatilim.
Evet Soner Olgun Fethiyeliymiş, biyografisini okuyunca öğrendim bende!