Author: Mine
•17.3.06

Epeydir sinemaya gidemiyordum.Çarşamba günü, iş çıkışı, üç arkadaş soluğu sinemada aldık.Ancak, üçümüz aynı filmi izlemedik.Onlar, Babam ve Oğlum'u izlemek istediler, bense Crash'ı (Babam ve Oğlum'u daha önce izleyip çok beğenmiş olsam da ikinci kez aynı filmi izlemek istemedim)

Gelelim Crash'a...Hakkında bildiklerim, ırkçılığı sorguladığı ve üç Oscar'lı bir film olduğuydu. Bütün karekterlerle, birbirleriyle ilgilerini bilmeden ilk dakikalarda tanışıyoruz. Sonra film ,bir gün önceye dönüyor ve 24 saatlik bir sürede bütün olaylar gelişiyor.
Önyargının,birbirine karşı hoşgörüsüzlüğün, bu kadar sade ve açık işlenmesi insanı etkiliyor. Sonuçta,ırkçılıkta bir önyargı değil mi?
Bir de şunu farkediyor insan,her kötünün içinde bir iyilik ya da tam tersi her iyinin içinde kötülük var. Arada keskin bir sınır yok.
Filmde enteresan olan bir durumda,kötü polisin yaptığı,ondan beklenmeyecek ölçüde büyük iyilik ve buna karşılık iyi polisin ise önyargısının kurbanı olmasıydı.
Bir yerde okumuştum,bu filmi izleyince aklıma geldi.'Unutmayın sakın, hayat bumeranga benzer. Yaptığınız iyi-kötü herşey,birgün size geri döner.'

İkinci filmim,perşembe akşamı, NTV'de yayınlanan Murderball.'Bu filmi izleyin' dediğim herkesten, aynı tepki geldi.'NTV'de filmin ne işi var?' (Belgesel olunca yayınlıyorlar işte:)
Tekerlekli sandalyeye mahkum rugbycilerin yaşamından bir kesit anlatılıyor. 2002'deki Dünya Şampiyonasında başlayıp, 2004 Atina Olimpiyatları'nda son buluyor. Bir yandan oyuncuları tanıyoruz, bazısının geçmişine yolculuk yapıyoruz. Araya aileler, sevgililer, maç hazırlıkları, molalar giriyor. Azimlerine hayran kalmamak imkansiz. Bizim toplumumuzda, özürlüler, yaşamdan soyutlanır. Bu filmde ne kadar hatalı olduğumuzu gördüm. Filmin bir yerinde,rugbyciler çocuklarla bir araya geldiler.Onlara hem yaptıkları sporu anlattılar hem de sorularını cevapladılar.Çocukluğunda geçirdiği meningoksemi enfeksiyonu sonucu, her iki kol ve bacağı ampute edilen bir sporcuya, bir ufaklığın sorduğu soru çok ilginçti;'Nasıl pizza yiyorsun? '
Bir sahnede de,motorsiklet kazası sonucu,tekerlekli sandalyeye mahkum olan bir genç, rehabilitasyondan sonra evine döndü. Ailesi odasını hazırlamış,'hoşgeldin' diyorlar. Gencin buna cevabı 'berbat!' oluyor.Aile şaşırıyor. Genç, durumu açıklıyor.'Hayatımın, bundan sonra,bu şekilde devam edecek olması berbat birşey, bu durumla şimdi yüzleşmeye başladım' diyor.

Velhasıl, hayatımız bir gecede değişebilir,onu güzel yaşamak bizim elimizde...
This entry was posted on 17.3.06 and is filed under . You can follow any responses to this entry through the RSS 2.0 feed. You can leave a response, or trackback from your own site.