Author: Mine
•4.11.08
Can Dündar’ın yazılarını severek okur, belgesellerini de severek izlerdim. Hatta blogumda açılan internet sitesini müjdelemiştim. Çok değil iki yıl önce…
Kitaplığımda altı kitabı var. İçlerinden birini alıyorum. ‘Yağmurdan Sonra’ 1997 yılına gidiyorum. Haziran ayı, 7 veya 8 haziran. Hem kendim için hem de o günlerde çok hasta olan bir arkadaşım için aldığım kitapları imzalatıyorum. Sorduğumuz soruları samimi bir şekilde cevaplıyor.
Sanırım aynı yıl (bir yıl sonrada olabilir) Büyülü Fener’de aynı filmdeyiz. Yanımda kendisi için kitap imzalattığım arkadaşım var. Filmin adı U-Turn.

Yine başa saracağım ama son iki yıldır yavaş yavaş yazılarından eski hazzı almaz oldum. Yazılarında beklediğim duruşu göremediğimden belki veya yaptığı röportajlardan. ‘Neden’ adlı televizyon programını da izlemek gelmedi içimden hiç. Dün Biyo’nun yazısını okuyunca, benim gibi düşünenler varmış dedim. Çok güzel bir yazı yazmış Biyo. Biraz Can Dündar, biraz filmi Mustafa hakkında.
Bekir coşkun’un ve Safiye Usul’un köşelerinde yazdıklarına bugün de Yılmaz Özdil’in yazısı eklenince bu filme gitmek için hevesim kalmadı. Halbuki 29 Ekim’de gidemediğim için nasılda hayıflanıyordum.

Bilmem Can Dündar bu yazıyı okur mu? Okur da başını iki elinin arasına alıp düşünür mü? U-Turn filmini belki yine izler…
|
This entry was posted on 4.11.08 and is filed under . You can follow any responses to this entry through the RSS 2.0 feed. You can leave a response, or trackback from your own site.