Author: Mine
•26.2.08
Bazen zamanı durdurmak istiyorum. Her sabah 06.15’de çalan saatle uyanmamak, mesaiyi bitirmek için imza atmamak, dışarısı soğuk deyip bir an önce kendimi eve atmamak başlıca istediklerim.Uzun vadeli hiç yapmıyorum ama kısa vadeli de olsa plan yapmamak istiyorum. Zamanın yavaş aktığı hatta hiç geçmediği yerlere gitmek istiyorum. Mesela Afrika’ya!...
Aklıma nereden mi geldi? Geçtiğimiz günlerde bir arkadaşıma yemeğe davetliydik. Masada daha önce Afrika’da görevli olarak bulunmuş iki kişi olunca, hoş bir sohbet ortamı oldu. Verdikleri örnekler en az onbeş yirmi yıl öncesine ait. Değişmiş midir bilmiyorum.
Örneğin; Üst düzey bir yetkiliden randevu mu aldınız, randevu için gittiğinizde yerinde bulamazsanız şaşırmayın. Çünkü randevu saati diye bir kavram henüz yerleşmemiş.
Daha da enteresanı, acele cevap verilmesi gereken bir yazışma bile en iyi ihtimalle 15 gün içinde neticelenirmiş. Yani acele demek 15 güne tekabül ediyormuş.
Bebek ölümlerinin çokluğu( o yıllarda ortalama beklenen ömrün 45 olması), AIDS gibi enfeksiyonların nüfusun büyük oranını etkilemesi, kabile savaşları, açlık, susuzluk… Bunlarda Afrika’nın diğer yüzü…

Bugünlerde Tanzanya çok gündemde olunca yazıverdim aklıma gelenleri…

Biraz da müzik... Arkadaşım Ç. sayesinde varlığından haberdar olduğum Ali Farka 'yı
siz beğenecek misiniz bakalım:)


Get this widget | Track details | eSnips Social DNA
|
This entry was posted on 26.2.08 and is filed under . You can follow any responses to this entry through the RSS 2.0 feed. You can leave a response, or trackback from your own site.

2 yorum:

On 27 Şubat 2008 12:54 , Alp ve Ege'nin Annesi dedi ki...

Afrika deyince Cin su anda OO (Olimpiyat Oyunlari) öncesi batili ulkeler tarafindan mercek altinda, sebebi ise Sudan'la olan iyi iliskileri yuzunden, bu ulkeden Cin destegini cekmezse, sana oyuncularimizi göndermeyiz haa, diyeceklermis...

 
On 27 Şubat 2008 13:10 , Mine dedi ki...

Bak bunu bilmiyordum Alp&Ege'nin Annesi...