Gece saat 23.30 civarı, apartman girişinde karşılaşıyoruz onunla. Siyah bere, siyah deri mont ve siyah pantalonuyla dikkatimi çekiyor. O önde,ben arkada içeri giriyoruz, kapıyı tuttuğu için teşekkür ediyorum, asansöre binerken ben öndeyim.1 2.kata basıyorum, o ise 11'e...11.Kata kadar olan yolculuğumuz başlıyor...''Siz de benim gibi bıktımız mı bu yoldan?''diyor. Anlıyorum, evin şehirdışında olmasından dolayı,bu cümleyi sarfettiğini. Yüzüne bakıyorum. Genç biri, soluk bir cilt, kaşlar ve berenin örtemediği kafada saçlar yok. Göz kapakları ödemli.İçimden muhtemelen kemoterapi almış diye geçiriyorum. ''Evet,haklısınız çok uzak ''diye karşılık veriyorum. ''Birbuçuk saat sürüyor yol''diyor, sonra da ekliyor ''Hesapladım, ayda 6 günüm yollarda geçiyor, çok fazla bir zaman''diyor, ben de onu onaylarcasına başımı sallıyorum. 11.Kata varıyoruz, o iniyor ve birbirimize ''iyi geceler''diyoruz.
Kısacık zamanda, kısacık süren bir sohbet ama ardından gelen yoğun düşünceler...Zamanı iyi kullanmak, sağlıklı olmak, kanser, kaybettiklerim ve hatırladıklarım-Halam, büyükbabam, arkadaşım Hakan, hastalarım Serkan ,Hale Hanım-ve hatırlayamadıklarım...
Hakan'ı (02.02.1970-27.11.1999) kaybedeli 7 yıl olmuş.O ki,hastalığının son dönemlerinde bile yaşama sevincini ve isteğini kaybetmedi, her zaman güçlü oldu. Herşeye rağmen ''Yaşamak çok güzel''deyişi hala aklımda...
...
Sonunda benim de başıma geldi. Kaç yıldır telefon kullanıyorum ama ilk kez, çarşamba günü cep telefonumu kaybettim. Telefonumun yanımda olmadığını farkettiğim anda, numaramı diğer telefondan defalarca aradım ama cevaplayan olmadı. Öğleye doğru kaybettiğim telefonun numarasından aranıldığımı gördüm ama bu kez tekrar aradığımda telefona ulaşılamıyordu. Demekki telefonum başkasının elindeydi.Bunun üzerine yaklaşık üç saat sonra hattımı geçici olarak kapattım. Aynı günün akşamı gidip,bir şubeden yedek sim kartımı aldım ve yine aynı numarayı kullanıyorum. Bundan sonra ne yapabilirdim? Bari,telefonumu alan kişi, ondan istifade edemesin diye ertesi gün, savcılığa başvurdum. Benim amacım IM numarası sayesinde telefonu kapatmaktı. Ancak,savcı beyden telefonumun bulunması için de dilekçe verebileceğimi öğrenince, o doğrultuda birşeyler yazdım. Dilekçeye faturamı ve IM numarasını da ekledik. Bundan sonra,savcılık GSM operatörüne başvurup,telefona benim sim kartımdan sonra takılan kart-lar- aracılığıyla,telefonumu kullananlara ulaşabilecek. Bakalım ne zaman neticelenecek?
Bundan sonra ne yapmalı?
- İki ayrı hat ve iki ayrı telefonum var olmasına rağmen,tembellik edip rehberimi yedeklememiştim.Rehberimi yedeklemeliyim:)
- Satın aldığım ürünlerin faturalarını saklamaya devam etmeliyim:)
- İşim çok,çok dalgınım son günlerde vs bahanelerine son vermeliyim:)
- ...
Milliyet Gazetesi'nde bugün çıkan haber;
Atatürk bugün ne yapmıştı?
Türkçe ve İngilizce hazırlanan ''
http://www.ataturktoday.com/" adlı internet sitesi, anasayfada yayınladığı takvimle kullanıcılarına Mustafa Kemal Atatürk'ün gün gün ne yaptığını görme fırsatı veriyor. Takvimdeki herhangi bir günü tıklayan kullanıcılar, Atatürk'ün o gün için belgelenmiş tüm bilgilerine ulaşıyor. İnternette Atatürk'e özel ?tarihte bugün" sayfası yayınlandı. Atatürk'ün yüzlerce fotoğrafını ve neler yaptığıyla ilgili arşiv kayıtlarını barındıran site, açılış sayfasında İngilizce ''Türkiye'nin yakın tarihi ve Mustafa Kemal'in başarı ve yaşam arşivi'' başlığı altında yılın tüm günlerini kapsayan bir takvim yayınladı.''Takvimden bir gün seçiniz ve tıklayınız''diyerek kullanıcıları yönlendiren site, yerli ve yabancı kaynaklardan derlenerek oluşturulmuş fotoğraflar ve bilgilerle Ata'nın gün gün ne yaptığına yer verdi. Sitedeki bilgilere göre, Atatürk 23 Kasım'da Sivas Kongresi'nin ardından Ali Fuat Cebesoy ve Rauf Orbay'la bir değerlendirme toplantısı yaptı. Yararlandığı kaynakları da listeleyen sitede tarihte bugün takviminin yanı sıra Kurtuluş Savaşı kronolojisi, Çanakkale Savaşı fotoğraf albümü, Atatürk'ün sözleri gibi bölümler de kullanıldı.
Dün akşam, hangi filme ve hangi sinemaya gideceğimize karar vermeden çıktık evden. 'Bilkent'e gidelim, bakalım orada ne varmış'diyen bendim ama
Timur'u oradaki filmler açmadı. Bu sefer, Armada'ya geçelim dedik. Baktık '
Babil' vizyonda. Ama ikimizde film hakkında bir bilgiye sahip değiliz. Film,hem geç başlıyor ve nerdeyse 2,5 saat sürdüğünü duyunca önce tereddüt ettik ama vazgeçmedik.
Yönetmeni Alejandro Gonzales İnarritu.Kalabalık bir oyuncu kadrosu var. Brat Pitt ve Cate Blanchett dışındakileri tanımıyorum.Çoğu,amatör oyuncu olsa gerek. Yine de, rollerinin hakkını çok iyi veriyorlar. Zaten,filmde başrol oyuncusu da yok. Film,4 farklı ülkede(Fas,Japonya,Meksika ve ABD) geçiyor.Crash(Çarpışma)'da olduğu gibi, kişiler ve olaylar arasındaki bağlantıyı, yavaş yavaş kuruyorsunuz. Abartıdan uzak, gerçekçi bir film. Filmin uzunluğu ise kesinlikle handikap değil, sıkılmadan izledik ve pişman olmadık. Sinemaseverlere tavsiye ederim.
Film hakkında ayrıntılı bilgi için
sitesini ziyaret edebilirsiniz.