Author: Mine
•23.2.06
Bugün ben doğumgünü çocuğuyum.Nüfus cüzdanıma bakarsanız ortayaşın ortalarındayım,Cahit Sıtkı'ya gore de yolun yarısındayım ama hissetigim yaşı düşününce yirmili yaşların başındaymışım gibi geliyor.Belki de yaşamayı çok sevdiğimden,ara ara bunalsamda her insan gibi,yine kaldığım yerden ama amatör bir ruhla ve heyecanla yaşıyorum hayatı...
Bugun birçok arkadaşım aradı,mesaj çekti,hepsi beni çok mutlu etti.En enteresan doğumgünü kutlamam Yunanistan'dan geldi yani Bay Hristo'dan...Bay Hristo ile 2000'de Yunanistan'a giderken tanışmıştım,şuan 80'ine merdiven dayadığına göre o zamanda 75 yaşlarındaydı.Uzun boylu,beyaz gür saçlı,mavi gözlü,Osmanlıca,Türkçe karışımı tatlı diliyle ve nezaketiyle tam bir Eski İstanbul Beyefendisi...(Bir ara onu anlatak istiyorum burada).
Sabah telefon çaldı ve gür sesiyle bir erkek 'iyi dogdun Mine' diye şarkı söylüyordu.Bu yaşında benim dogumgünümü hatırlaması ve kutlamasına hem hayret ettim hem de çok mutlu oldum.Bu arada beni 'Kavala Prensesi' ilan etmiş:)

Canım dostum Figen'in de blogunda benden bahsetmesi tüm eski anılarımı canlandırdı.

Şunu farkettim,boşuna geçmemiş yıllar,ne güzel dostluklar kurmuşum...

İyi ki varsınız....

Figen senden izin almadan buraya paste ettim yazını,teşekkürler!


Iyi ki Dogdun Arkadasim...

Ilk karsilastigimiz gunu hatirliyorum. Merkez Ortaokulu'nun bahcesinde yaninda birkac arkadas vardi, Ckale'ye yeni geldiklerini soylediler. Tanistirildik ... Ilk gozleri dikkatimi cekmisti. Yesil, cekik, badem gozleri vardi, sicak, cok yumusaktilar. Lise sona kadar ayri siniflardaydik, hep selamlastik, konustuk, sinavlari, dersleri, ogretmenleri cekistirdik ama asil dersaneye giderken ve ayni sinifa dusunce kaynastik. Birbirimize matematik, fizik sorulari sorar, yardimlasirdik. Soruya yaklasirken tavri hep ayniydi. Once mutlaka dinler, dusunur, kafasinda muhakeme eder ve "soylesine simdi..." diye anlatmaya baslardi.OYS Sinav sonuclari aciklaninca ayrildik, biliyorduk aslinda ayni sehirde okumayacagimizi. O Istanbul'u yazmadi ben de Ankara'yi. Ben sayilari seviyordum, analiz etmeyi, cozumlemeyi, o insanlara yardim etmeyi. Ayri yerlerde olmamiza ragmen hic ayrilmadik, uzaklasmadik, hep yazistik, ara ara telefonda bile konusamadik ama hep yazistik. Guzelim yazisiyla 13-15 sayfalik mektuplar yazar, uzun uzun anlatirdi. Hatta yazisinin duzgunlugunden "ben iyi bir doktor olamayacagim galiba" derdi.Universitede ilk senenin sonunda ailesi Ankara'ya tasininca cok uzulmustum. Bir de yaz tatilinde Ckale'yi erkenden birakip Ankara'ya donmeyi dusundugunu soylediginde uzulmustum. Ama donmesi icin o kadar guclu bir sebep vardi ki, anlayin artik...Gene de yaz tatillerinde geldiler Ckale'ye. Hepten kopmadilar hic. Hala bile gelirler Ckale'ye, evleri olmasa da artik...Ckale yazlarini yasardik 3 ay universite tatilerinde. Kordon, Lodos, Akol, Golf, Zargana, Guzelyali bizim ev disinda 2. adresimiz olmustu. Cok konusurduk ama en cok o konusurdu, hala cok konusur ya !! Cok gulunce kizarir, sonra surati bir an ciddilesir ve gene baska bir konu gelir, gene guleriz.Yillar icinde arkadasligimiz, dostluga, kardeslige ilerledi. Benim icin o aileden biri oldu, ben de onun icin. Staj icin Aselsan'a gittigimde 1 ay onlarda kalmistim. Onun tip ogrenciligini tecrube bile etmistim laboratuarlarinda. Simdi her yaz TR'ye gittigimde mutlaka beni gelir bulur. Datca'daysam, Istanbul'daysam, Canakkale'deysem mutlaka izin alir gelir, 3-5 gunu, 3-5 saati birlikte geciririz. Zaman elverdikce uzun uzun konusuruz. En cok beni dinlemesini severim. Dinler, kafasinda dusunur ve sonra kendi yorumlarini soyler, tipki lisedeki gibi bir problem cozme ustaligiyla yaklasir konuya. Birbirimiz icin en hassas konulari bile konusmaktan cekinmemisizdir. Kim once birseyi yapacak, o benden ne bekler gibi onyargili, hesapli, kitapli hic dusunmedik. Hic ama hic kirmadik da birbirimizi. Ama birbirimize faydali, dogru dost olmak icin hep kendi kisiligimizle, ozverili yaklastik.Ne zaman ihtiyacim olsa ararim. MSN IM'e girdigimde gozum icon'unu arar, gordugumde mutlaka bir naber der, mesgulsek sonra yazisiriz. Birbirimiz icin maddi manevi her zaman varoldugumuzu biliriz. Saglik konusunda bizde gelisen herseyden haberdar ederim onu. Sezgilerine ve doktorluguna guvenim kuvvetlidir.Gezmeyi cok sever. TR kepce, benim arkadasim kazan gezer. Antalya'ya tatile gider ama donusu Bursa ustunden olur. Derken Istanbul'a gecer ordan ve bogazda bir kahvalti yapip aksam otobusuyle eve doner nihayet. Her sehirde ne kadar cok arkadasi oldugunu soylememe gerek bile yok. 7'sinden 70'ine hatta 90'nina cok guzel dostlari vardir. Bir yere gitmesi icin uzun uzun aranjman yapmasina hic gerek yoktur kafasinda ama yolculuga bir baslayinca da didik didik her ayrintiyi dusunur. Kimle nerede, ne zaman bulusulacak, nerede kalinacak, hangi restauranta gidilecek.Ona NY'a gel dedigimde de hemen olur demisti. 3 hafta kaldi burada ve sadece 1 gun evde kaldi. Eylul ayinin yagmur azizligine ugrayip evde mahsur kaldigini soyleyince telefonda, "bari ben senin is yerinin oraya geleyim" dedi. Cunku ev fobisi var bilirim, illa disari cikilacak, ev basar onu kalamaz.Balik burcunun hassasligi ve duygusalligi yaninda, hayattaki olumsuzluklar ve mutsuzluklar karsisinda hep pozitif bir insan oldu. Hastane anilari bir alem. Bayramda hangi hasta acile, doktora ziyarete gider, ama ona gelirler. Iyi, ilgili, guleryuzlu bir doktor olduguna eminim hem de en iyisinden.Simdi yazdiklarimi bastan tekrar okudum. Hic mi kotu birsey gecmedi aramizda, hic mi olumsuz bir ozelligi yok diye tekrar dusundum. Yok valla, "sevgi insani" dedi bir arkadasim onun icin gecen sene. Taniyan herkes ona kaynar, o kadar sevecen ve vericidir. Ailemle, kardesimle konusurken nasil diye sorarlar, Burak ara ara check eder, bizim gezgin napiyor diye. Ve iste bugun, benim guzel arkadasimin dogum gunu.Sevgili Muni'cim, IYI KI DOGDUN, IYI KI VARSIN< IYI KI BENIM ARKADASIMSIN.Seni cok ozledim. Hadi atla gel NY'a.PS: Yazidaki devrik cumleler icin ozur. Gece proje icin ofisteyim ve bu yaziyi mutlaka yazmak istedim.
posted by Figen Bilir at 9:31 PM on Feb 22 2006
This entry was posted on 23.2.06 and is filed under . You can follow any responses to this entry through the RSS 2.0 feed. You can leave a response, or trackback from your own site.

5 yorum:

On 24 Şubat 2006 16:02 , Yıldız dedi ki...

Dogumgununuz kutlu olsun.
Bugun de benim dogumgunum. Adil Hindistan ve esi Bezen'i ODTU yillarimdan taniyorum. Onların blogunu hergun ziyaret ederim. Ve dolayısı ile onların linklerini de ziyaret ediyorum. Onların linkleri arasindan Figen'in bloguna bugun bakarken, sizin icin yazdigi ve beni cok duygulandiran yaziyi okudum. Oradan da sizin blogunuza konuk oldum. Allahtan yolda gelirken kaybolmamisim :))

Nice mutlu yillara, sevgiler,

Yıldız

 
On 24 Şubat 2006 19:50 , Mine dedi ki...

Merhaba Yildiz,
Seninde dogumgunun kutlu olsun,nice mutlu yillara!

Mesajin beni cok mutlu etti,cok tesekkurler.

Ben bu blog isinin acemisiyim,oncelikle hoslandigim yazilari paste ettim,isin kolayina kactim belki de ama artik yavas yavas yazmaya basliyorum.

Nerden nereye...Anladigim kadariyla ikimizde Ankara'dayiz ve NY uzerinden burada karsilasiyoruz.Figen'le biz yirmi yili askin suredir arkadasiz,kardesiz.Onun sayesinde bilgisayar aldim,blog vs seylerden de onun sayesinde haberdar oldum.Bundan sonra bende senin bloguna konuk olurum.

Sevgiler!

Mine

 
On 26 Şubat 2006 12:14 , Yıldız dedi ki...

Sevgili Mine,

Hem buradaki cevabın hem de benim bloguma bıraktığın mesajın beni çok mutlu etti. Aslında ben Adil'i bizim mezunlar listesinde tanıdım, daha sonra da bir mezunlar günün de karşılaşmıştık ve eşi bölümdaşım Bezen ile de tanışmıştım. Bu Sanalköy'den pek hoşlanmıyorum falan ama çok güzel tanışmalara da vesile oluyor bence. Nerden nereye değil mi, NY üzerinden iki Ankara'lının buluşması... inanılmaz.
Tekrar sevgiler,
Yıldız

Not: yakında bir Ankaralı bloglar buluşması gerçekleşecekmiş gibi gözüküyor, çok güzel olur bence ne dersin? Referans blog http://dilayra.typepad.com/journeytoblue_/

 
On 27 Şubat 2006 21:23 , Mine dedi ki...

Tekrar merhaba Yildiz,

Anlasilan senin sayende yeni arkadaslarim olacak.Ankarali bloglarin toplantisina katilmayi bende cok isterim.Ancak haftaici aksama kadar is,haftasonlarimi da 13.30'a kadar ing.kursu dolduracak ve odtu'de olacagim:)
Haberleselim.

sevgiler!

 
On 1 Mart 2006 12:20 , Yıldız dedi ki...
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.