Author: Mine
•19.12.06
Salıları, cnbc-e'de yeni bir dizi başladı;Elizabeth I. Bol Emmy ödüllü bir dizi. Bugün ilgiyle izledim.
İlk bölümün konusu şöyle; Hikâye 1579 yılında başlıyor, Elizabeth tahta geçeli 20 yıl olmuş. Tahta bir vâris getirsin diye herkes baskı yapıyor, çünkü aksi takdirde kanlı bir taht savaşı patlak verecek. Hatta, Avrupa'daki Katolik güçler onu İngiltere'nin Protestan tahtından indirebilecek. Danışmanları Fransız bir prensle stratejik bir evlilik yapması için onu teşvik ediyor. Aslında Elizabeth, en güvendiği sırdaşı da olan Leicester Kontu Robert Dudley'i (Jeremy Irons) seviyor ama, ne yazık ki Kont, kraliyet kanından değil. İspanya ile olası bir savaşın tehdidi ve kuzeni İskoçya Kraliçesi Mary'nin (Barbara Flynn) çevresindeki isyan potansiyeli ise daha da acil sorunlar. İngilizler, İspanyol armadasına karşı parlak bir başarı kazandığı sıralar, ölümün eşiğine gelen Robert'ın Elizabeth ile ilişkisi de Kont'un üvey oğlu Essex Kontu Robert Devereaux'a (Hugh Dancy) miras kalıyor. Elli küsur yaşındaki Kraliçe'den 30 yıl kadar genç olan Robert, onun gönlünü çalıyor. Bakire Kraliçe, danışmanlarının kaş çatmasına aldırmadan onunla açıkça flört ediyor. Elizabeth'in flörtçülüğü ve karizması, ona babası VIII. Henry ile annesi Anne Boleyn'den miras kalmış. Robert, zaman zaman sapıtsa da onu o kadar seviyor ki, kızgın kalmaya dayanamıyor. Yine de o, kaprisleri, ani öfkeleriyle tanınmış, kimi sorunları zalimce çözerek bunca yıl tahtta kalmayı başarmış olan I. Elizabeth, hiç belli olmaz! Kraliçe mağrur bir kadın. İktidarı, başkalarını kontrol etmeyi ve halkını seviyor. En büyük aşk bile, bunların yanında ikinci planda kalmaya mahkûm.

Viki'de yazılanlar ise şöyle; I. Elizabeth (7 Eylül 1533?24 Mart 1603) İngiltere'nin 17 Kasım 1558 tarihinden ölüm tarihine kadar olan süre içerisindeki kraliçesiydi. Ayrıca İrlanda'nın ve sembolik olarak da Fransa'nın kraliçesi olarak kabul ediliyordu. İngiltere'yi 16. yüzyıl boyunca yöneten Tudor hanedanının üyesi olan kral ve kraliçelerinin 5. ve en sonuncusuydu. Yaşamı boyunca hiç evlenmediği için Bakire Kraliçe adıyla da anılır. İngiliz kral ve kraliçeleri arasında en önemli rol oynayanlardan birisi olarak düşünülür.
Tahta Çıkmadan Önceki Yaşamı
I. Elizabeth İngiltere'yi Katolik kilisesinin etkisinden çıkararak Protestan yapan VIII. Henry'nin kızı olarak 7 Eylül 1533 tarihinde Londra'da doğdu. Annesi VIII. Henry'nin 2. eşi olan Kraliçe Anne Boleyn idi. Kraliçe Anne erkek çocuk doğurmadı. Elizabeth henüz 3 yaşındayken annesi başka erkeklerle zina yaptığı gerekçesiyle kafası uçurularak idam edildi. Böylece Elizabeth de gayrimeşru evlat durumuna düşerek tahta çıkması imkansız hale geldi. Babası sonunda başka bir eşinden Edward isimli bir erkek evlat sahibi oldu ve ölmeden önce Elizabeth'in prensesliğini tekrar meşru hale getirdi. Babası ölünce bu üvey erkek kardeşi Edward 9 yaşındayken VI. Edward olarak tahta çıktı. VI. Edward 16 yaşında çocuksuz olarak ölünce, Elizabeth'in diğer üvey kardeşi I. Mary kraliçe oldu. I. Mary de çocuksuz öldü ve böylece Elizabeth 17 Kasım 1558 tarihinde 25 yaşındayken tahta çıktı. 45 sene hüküm sürdü ve İngiltere'nin tarihine damgasını vurdu.


İlginç bir hayat ve ilginç bir dizi.Tavsiye ederim.
Author: Mine
•18.12.06



Neresindeyim

Çizdiğim sınırlar öyle geniş ki
Çizdiğim ben öyle derin
Hayellerim o kadar çok ki
Bunlar için çabam da yok ki
Bir yanda mutlu ben
Bir yanda çaresiz ben
Bir yanda çaresiz, sevgisiz, ümitsiz
Bir yanda gülen ben
Bir yanda boşlukta, hevessiz
Neresindeyim hayatın
Neresindeyim kadınlığın
Neresindeyim bu aşkın
Korkuyorum kendimden
Sebepsizim kendimce
Tepkisizim gidenlere
Çelişkim kendi içimde
Neresindeyim ben aslımın
Çizdiğim yollar öyle düzensiz ki
Bindiğim gemi bile yelkensiz
Hayellerim o kadar zor ki
Bunlar için zaman da yok



Kör Düğüm

Öyle uzak ki yerim
Uzakları aşıyor
Bütün özlediklerim
Benden ayrı yaşıyor
Ya herşeyim ya hiçim
Sorma dünya ne biçim
Bir kördüğüm ki içim
Çözdükçe dolanıyor

Geçen hafta bir alışveriş merkezinde, eski kasetleri gayet ucuz bir fiyata sattıklarını görünce, hemen hoşuma gidecek birşeyler var mıdır diye, sepeti karıştırmaya başladım.Bu devirde kaset almak out olsa da, arabamda kasetçalar olduğu için, ikisi Aslı'nın,biri Ajda Pekkan'ın diğeri de Pamela'nın olmak üzere dört tane seçiverdim:)
Aslı'nın bu iki albümünde çok güzel şarkılar var ve 'Kördüğüm' adlı şarkı hariç ,sözlerin hepsi kendine ait.Kimi çok duygusal kimi ise İronik'te olduğu gibi hiciv dolu.
Yine her iki albümünde de müziklerin çoğu kendine ait.'Neresindeyim' adlı albüm 2000'de, 'Su Gibi' adlı albüm ise 2004 yılına ait.Biliyorum, ikisi de yeni albümler değiller ve çoğu kişi Aslı'yı zaten tanıyor ama onu başarılı bir müzisyen olarak gördüğüm için ona blogumda yer vermek istedim.Devamı burda!
Author: Mine
•16.12.06
GİDEMEM
Bazen daha fazladır her şey
Bir eşikten atlar insan
Yüzüne bakmak istemez yaşamın
O kadar azalmıştır anlam
O zaman git hemen radyoyu aç, bir şarkı tut
Ya da bir kitap oku mutlaka iyi geliyor
Ya da balkona çık, bağır bağırabildiğin kadar
Zehir dışarı akmadan yürek yıkanmıyor
Ama fazla da üzülme, hayat bitiyor bir gün
Ayrılıktan kaçılmıyor
Hem çok zor, hem de çok kısa bir macera ömür
Ömür imtihanla geçiyor
Bir şiirden, bir sözden,
Bir melodiden, bir filmden
Geçirip güzelleştirmeden can dayanmıyor
Yıldızların o ışıklı fırçası azıcık değmeden
Bu şahane hüzün tablosu tamamlanmıyor
Ben bu yüzden hiç kimseden gidemem, gitmem
Unutamam, acı tatlı ne varsa hazinemdir
Acının insana kattığı değeri bilirim, küsemem
Acıdan geçmeyen şarkılar biraz eksiktir
EKSİK ŞİİRLERİN YOLCULUĞU
Sezen Aksu'nun 1975-2006 arasında yazdığı 400'ün üzerindeki şarkı sözünden seçilen 197'si 'Eksik Şiir' kitabında bir araya getirildi.Metis Yayınları'ndan çıkan 'Eksik Şiir' kitapçılara dağıtıldı. Aksu'nun kitabı ilk basımda 30 bin adet basıldı. Ülkemizde en ünlü şairlerin kitapları bile birkaç bin basılırken, Sezen Aksu'nun 'Eksik Şiir'lerinde oldukça iddialı olduğu söylenebilir.
Bu metnin devamı burda.
Author: Mine
•25.11.06
Gece saat 23.30 civarı, apartman girişinde karşılaşıyoruz onunla. Siyah bere, siyah deri mont ve siyah pantalonuyla dikkatimi çekiyor. O önde,ben arkada içeri giriyoruz, kapıyı tuttuğu için teşekkür ediyorum, asansöre binerken ben öndeyim.1 2.kata basıyorum, o ise 11'e...11.Kata kadar olan yolculuğumuz başlıyor...''Siz de benim gibi bıktımız mı bu yoldan?''diyor. Anlıyorum, evin şehirdışında olmasından dolayı,bu cümleyi sarfettiğini. Yüzüne bakıyorum. Genç biri, soluk bir cilt, kaşlar ve berenin örtemediği kafada saçlar yok. Göz kapakları ödemli.İçimden muhtemelen kemoterapi almış diye geçiriyorum. ''Evet,haklısınız çok uzak ''diye karşılık veriyorum. ''Birbuçuk saat sürüyor yol''diyor, sonra da ekliyor ''Hesapladım, ayda 6 günüm yollarda geçiyor, çok fazla bir zaman''diyor, ben de onu onaylarcasına başımı sallıyorum. 11.Kata varıyoruz, o iniyor ve birbirimize ''iyi geceler''diyoruz.

Kısacık zamanda, kısacık süren bir sohbet ama ardından gelen yoğun düşünceler...Zamanı iyi kullanmak, sağlıklı olmak, kanser, kaybettiklerim ve hatırladıklarım-Halam, büyükbabam, arkadaşım Hakan, hastalarım Serkan ,Hale Hanım-ve hatırlayamadıklarım...
Hakan'ı (02.02.1970-27.11.1999) kaybedeli 7 yıl olmuş.O ki,hastalığının son dönemlerinde bile yaşama sevincini ve isteğini kaybetmedi, her zaman güçlü oldu. Herşeye rağmen ''Yaşamak çok güzel''deyişi hala aklımda...
...
Author: Mine
•25.11.06
Sonunda benim de başıma geldi. Kaç yıldır telefon kullanıyorum ama ilk kez, çarşamba günü cep telefonumu kaybettim. Telefonumun yanımda olmadığını farkettiğim anda, numaramı diğer telefondan defalarca aradım ama cevaplayan olmadı. Öğleye doğru kaybettiğim telefonun numarasından aranıldığımı gördüm ama bu kez tekrar aradığımda telefona ulaşılamıyordu. Demekki telefonum başkasının elindeydi.Bunun üzerine yaklaşık üç saat sonra hattımı geçici olarak kapattım. Aynı günün akşamı gidip,bir şubeden yedek sim kartımı aldım ve yine aynı numarayı kullanıyorum. Bundan sonra ne yapabilirdim? Bari,telefonumu alan kişi, ondan istifade edemesin diye ertesi gün, savcılığa başvurdum. Benim amacım IM numarası sayesinde telefonu kapatmaktı. Ancak,savcı beyden telefonumun bulunması için de dilekçe verebileceğimi öğrenince, o doğrultuda birşeyler yazdım. Dilekçeye faturamı ve IM numarasını da ekledik. Bundan sonra,savcılık GSM operatörüne başvurup,telefona benim sim kartımdan sonra takılan kart-lar- aracılığıyla,telefonumu kullananlara ulaşabilecek. Bakalım ne zaman neticelenecek?

Bundan sonra ne yapmalı?
  • İki ayrı hat ve iki ayrı telefonum var olmasına rağmen,tembellik edip rehberimi yedeklememiştim.Rehberimi yedeklemeliyim:)
  • Satın aldığım ürünlerin faturalarını saklamaya devam etmeliyim:)
  • İşim çok,çok dalgınım son günlerde vs bahanelerine son vermeliyim:)
  • ...