•5.1.08
Sevgili Mavimantar sobelemişti beni…İşte hakkımdaki 7 gerçek...
1.Küçük bir ilçede doğmuşum. Babamın mesleği nedeniyle çok gezdik. İlkokulu 4 değişik yerde okudum ve 9 öğretmenim oldu. 2.sınıfta 4 öğretmen değiştirerek rekorumu kırdım. Öğretmensiz günlerimde çok oldu. Bu yüzden, bölme işlemini bile babamın bir personelinden kendi çabamla öğrenmişimdir. İlkokuldan genelde tek öğretmen hatırlanır ama benim hatırladığım ve saygıyla andığım 4 öğretmenim var.
2.Okumayı çok seven, hatta hızını alamayıp evdeki ansiklopedileri bile elinden düşürmeyen bir çocuktum. Eskiye göre az okuyorum belki ama kitapçılarda gezmeyi, kitaplara dokunmayı ve de koklamayı hala çok seviyorum. Okumak üzere verdiğim kitapların geri dönmemesine ise sinir olurum:)
3.Benim teknolojiyle tanışmam, canım arkadaşım Figen sayesindedir. Bilgisayar, fotograf makinesi, Ipod almam ve internetle tanışmam onun çabasıyla olmuştur. Blog dünyasına da yine onun sayesinde katıldım. Blogumun adresini alan da odur. Yani kendisi drmine ve Mine’nin Gözünden’in isim annesidir.
4.Karekterimle ilgili keskin sınırlarla konuşmamın doğru olduğunu düşünmüyorum. Yeni tanıştığım insanlar doktor olduğumu duyunca şaşırıyorlar. Çok mütevazi buluyorlar beni. Neden bir doktor mütevazi olmasın ki?
5.Gezmeyi çok severim. Eskiden acilde çalışırdım ve nöbet izinlerinde kaçardım şehir dışına. Şimdilerde bunu pek yapamıyorum. Bu kaçışlarımda, ne televizyon izlerim ne de gazete okurum. Bazen telefonla bile kimseyi aramam. En son olarak yılbaşında İstanbul’daydım, neredeyse çeyrek asırlık arkadaşlarımı gördüm, özlem giderdim ve yenilenerek döndüm evime…
6. Değer verdiğim hiç bir şeyi hayatımdan kolay kolay çıkaramam. Eskiye garip bir bağlılığım var. İnsan ilişkilerimde de bu böyledir. Türkiye'nin her yerinde yıllardır görüştüğüm arkadaşlarım vardır. (Eğer hayatımdan çıkardıysam mutlaka geçerli bir sebep vardır)
7.Şu an hasta muayene etmiyorum, laboratuvar ortamında çalışıyorum. İşyerimden kimseye itiraf edemediğim bir şeyde aslında hastalarımı özlüyor olmam. Nöbet tutmayı ise hiç özlemiyorum. Mesleğimi severek yaptım hep. Yoksa bu kadar zorluğa nasıl dayanırdım? İş arkadaşlarımla ne zaman bir araya gelsek, muayene ettiğim hastaların, hastalığının yanı sıra sosyal sorunlarını da çözmeye çalışmamdan ötürü, hasta popülasyonunun artmasından espri mahiyetinde şikayet ederler.
Daha önce sobelediğim arkadaşlardan sadece Sanem yazdı. Bu kez, kim sobelenmek istiyorsa onu sobelemiş olayım. Her isteyen kendisiyle ilgili 7 gerçeği yazabilir.
1.Küçük bir ilçede doğmuşum. Babamın mesleği nedeniyle çok gezdik. İlkokulu 4 değişik yerde okudum ve 9 öğretmenim oldu. 2.sınıfta 4 öğretmen değiştirerek rekorumu kırdım. Öğretmensiz günlerimde çok oldu. Bu yüzden, bölme işlemini bile babamın bir personelinden kendi çabamla öğrenmişimdir. İlkokuldan genelde tek öğretmen hatırlanır ama benim hatırladığım ve saygıyla andığım 4 öğretmenim var.
2.Okumayı çok seven, hatta hızını alamayıp evdeki ansiklopedileri bile elinden düşürmeyen bir çocuktum. Eskiye göre az okuyorum belki ama kitapçılarda gezmeyi, kitaplara dokunmayı ve de koklamayı hala çok seviyorum. Okumak üzere verdiğim kitapların geri dönmemesine ise sinir olurum:)
3.Benim teknolojiyle tanışmam, canım arkadaşım Figen sayesindedir. Bilgisayar, fotograf makinesi, Ipod almam ve internetle tanışmam onun çabasıyla olmuştur. Blog dünyasına da yine onun sayesinde katıldım. Blogumun adresini alan da odur. Yani kendisi drmine ve Mine’nin Gözünden’in isim annesidir.
4.Karekterimle ilgili keskin sınırlarla konuşmamın doğru olduğunu düşünmüyorum. Yeni tanıştığım insanlar doktor olduğumu duyunca şaşırıyorlar. Çok mütevazi buluyorlar beni. Neden bir doktor mütevazi olmasın ki?
5.Gezmeyi çok severim. Eskiden acilde çalışırdım ve nöbet izinlerinde kaçardım şehir dışına. Şimdilerde bunu pek yapamıyorum. Bu kaçışlarımda, ne televizyon izlerim ne de gazete okurum. Bazen telefonla bile kimseyi aramam. En son olarak yılbaşında İstanbul’daydım, neredeyse çeyrek asırlık arkadaşlarımı gördüm, özlem giderdim ve yenilenerek döndüm evime…
6. Değer verdiğim hiç bir şeyi hayatımdan kolay kolay çıkaramam. Eskiye garip bir bağlılığım var. İnsan ilişkilerimde de bu böyledir. Türkiye'nin her yerinde yıllardır görüştüğüm arkadaşlarım vardır. (Eğer hayatımdan çıkardıysam mutlaka geçerli bir sebep vardır)
7.Şu an hasta muayene etmiyorum, laboratuvar ortamında çalışıyorum. İşyerimden kimseye itiraf edemediğim bir şeyde aslında hastalarımı özlüyor olmam. Nöbet tutmayı ise hiç özlemiyorum. Mesleğimi severek yaptım hep. Yoksa bu kadar zorluğa nasıl dayanırdım? İş arkadaşlarımla ne zaman bir araya gelsek, muayene ettiğim hastaların, hastalığının yanı sıra sosyal sorunlarını da çözmeye çalışmamdan ötürü, hasta popülasyonunun artmasından espri mahiyetinde şikayet ederler.
Daha önce sobelediğim arkadaşlardan sadece Sanem yazdı. Bu kez, kim sobelenmek istiyorsa onu sobelemiş olayım. Her isteyen kendisiyle ilgili 7 gerçeği yazabilir.
0 yorum: